22 Kasım 2010 Pazartesi

Jamaica

Jamaica FLICKR resimleri için TIKLAYIN

Her ne kadar yaptığım şeyin doğruluğuna tüm varoluşumla inansam da ‘ailemi bu kadar istemeden tedirgin etmek, endişelendirmek’ti zaten senelerdir beni burada tutan terazinin diğer tarafı ve tekrar ailem için (bir daha gidip gelmem onları daha üzebilir endişesiyle) Güney Amerika ve Güney Afrika yolculuklarımı sıkıştırmayı ara bir yol olarak düşünmüştüm. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Güney Amerika – Güney Afrika arası uçak biletlerinin 2000 usd’den başlamasının yanısıra, Çoğu Avrupa üzerinden uçuyordu zaten. O zaman buraya uğramamak saçma olacaktı. Eğer aileme uyarsa, hem 2 kıtayı sıkıştırmamış da olacaktım. Çok çok çok sağolsunlar, anlayışla karşıladılar, desteklediler! Mutluluğumla şaşkınlığımla birleşince uçtum! ‘Everything happens for a reason’
+
Aslında planım direkt Güney Amerika’dan başlamaktı. Ancak uçak biletinin tek yön olmasına rağmen 1200 euro’dan başlaması, duruma bir ünlem işareti koydu ! Millerle gidilebilecek yerlere baktım
Direk Sao Paolo ile başlamak istemiyordum Brezilya’ya festival zamanı gitmeyi tercih edecektim galiba. Diğer yakın alternatif ise NY’tu ve çooooooooooook özlemiştimmmm. Hem Beril’i de görür mutlu olurum diyerekten babamı aradım. Tekrar çokkkk saolsun benim tek yön Hindistan yolculuğumla biten millerim için yardımcı oldu. Madem Kuzey Amerika’dan başlıyorum, E Küba’ya bu kadar yakınken Castro ölmeden görmemek olur mu? Usa’den direk geçemiyeceğime göre, (bildiğiniz üzere USA-Küba yolları kapalı) arada biraz reggae dinlemeye ne mi derim?
One love! One life! Let’s get together and feel alright, ya mannn !
Neyse hesaba dönecek olursak, NY-Jamaika arası 150usd vererek hedefime yaklaşmış oldum. Darısı inşallah Küba’nın başına! Çünkü online bulduklarım, bu kadar yakın mesafeler için akıl alacak boyutta değil grrr Dileğim bu işi lokal yollardan çözmek olacaktır, En azından şimdiye kadar öyle olmuştu sonra da Maya’ların kökünden, Orta Amerika ileri !

‘Rastaların gücü adınaaaaaaaaaaaaa Aç kollarını Jamaicaaaaaaaaaaaaaa’ diye uçakta ara ara yükselip, ara ara okuduğum kitabın içinde uyuya kalıyordum. 4 saat süren uçak yolculuğu nasıl oldu da IST-NY seferinden daha uzun geldi hayret bir şey Bir de pasaport kontroldan geçerken sorun çıkmasın mı. Az kalsın ülkeye giremiyordum şaka mı ?
Anlatıyorum;
İlk once ülkeye Amerikada’dan giriş yapıyor olmama rağmen Türkiye’den gelmiş olduğum için beni sağlık görevlisine yolladılar. Sıtma hala Türkiye’de görülen bir hastalıkmış. Bunu biliyordum Ama başıma ilk defa geliyor olması enteresan değil mi? neyse.. Çeşitli semptom sorularının ardından, görevli elime bir kart tutuşturdu ve birşey olursa derhal o numarayı aramamı buyur etti. Pasaport kontrol sırasına geri döndüm. Bu sefer de orda sorun çıktı. Meğersem mutlaka yanında ülkeden çıkış biletinin de bulunması gerekiyormuş ‘90 günün altında vizeye gerek duyulmuyor’ yazdığın yere bu bilgiyi de eklesene’ diyemiyorsun da tabi. Başını eğip dinliyorsun. çünkü hayatımda ilk defa ve umarım son defa bu bahsi geçen ‘ayrı bir odaya’ götürüldüm. The lady police: ‘you are shouting me, screaming at me ‘don’t get me in’ ‘don’t get me in’ Me: no no lady I’m not saying anything like that :) The lady police: no you are, everything about you says that..
you don’t have a return ticket, you don’t have enough money with you… but i will act against my duty and will give you the benefit of the doubt and let you in… Fiyufitt
Benim gibi odaya alınmış diğer kızın suçu ise cep teli çaldığında cevaplamasıydı. Aman diyeyim Buraya da çıkış biletiniz olmadan girmeyi denemeyin / havaalanında cep telefonuyla konuşmayın

Ucuz kurtulduk..Ya mannnn

(p.s. Kingston (Jamaika’nın başkenti) için ‘tek başına çok güvenli olmayabilir’ diyenler olduğu ve zaten şehir hayatı meraklısı da hiç olmadığım için Montego Bay havaalanına indim.)
Ben ve sırtımdaki gülle turist danışman merkezine gitmek üzere dışarı çıktık, sola saptık. Bir pencere ardında oturan görevli kılığındaki kadının, bana sarı sayfalara bakarak bulduğu otelin takdir edersiniz ki sadece adını aldım. Lonely Planet’da yazan 5 usd’lik Negril shuttle’larının aslında 20 usd olduğunu da bu kadından öğrenip biletimi almak üzere tekrar içeri girdim. Neyseki shuttle’ı beklerken gülle’mi yaslayacak bir masa bulabildim. Reggae eşliğinde hafiflerken bir kaç fotoğraf da çekebildim.